Küçük Jestlerin Gücü:
İnsanlık Pazarında Kaybettiklerimiz
Bazen küçücük bir jest, birinin hayatında koca bir umut olur.
Ama biz, o umudu taşıyan insana en ağır pazarlığı yaparız.
Bir seyyar satıcının tezgâhında kuruş kuruş fiyat kırarken, aslında onun gün boyu sırtında taşıdığı yükü biraz daha ağırlaştırırız.
Oysa aynı gün, markette ihtiyacımız olmayan ürünleri sepete doldurur, kasada tek kelime etmeden öderiz. Restoranda yemek sonunda gelen hesabı sorgusuz kabul eder, hatta bahşiş bırakırız.
Bu, sadece bireysel bir tercih değil; toplumsal kodlarımızın içine işlemiş bir davranış biçimidir.
Gücü yukarıya değil, aşağıya gösterme eğilimi…
Kendimize denk gördüğümüz ya da bizden güçlü olanla çatışmaktan kaçınırken, daha zayıf olan üzerinde sözümüzü, pazarlık gücümüzü, hatta kimi zaman öfkemizi sergilemek…
Bunun kökeninde hem psikolojik hem sosyolojik sebepler var:
Güce boyun eğmek, bizde “uyum” olarak görülürken, güçsüzü sıkıştırmak “haklı ticaret” gibi algılanır.
Böylece fark etmeden, toplumsal adalet duygusunun altını oyarken, kendi vicdanımızda da gedikler açarız.
Bir keresinde buna bizzat şahit oldum…
Bir adam, karşılaştığı her seyyar satıcıya onların söylediği fiyatın aynısını, bazen de fazlasını ödüyordu.
Yanındakiler bu davranışı garipseyince, gülümseyerek şunu söyledi:
“Bazen insanlara küçücük bir jest yapmak, onların yarınki umudu olabilir.”
O an belki sıradan bir cümle gibi geldi; ama zamanla anladım ki o jest, bizim için küçük olsa da, karşı taraf için bir ekmek kapısı, bir borcun ilk taksiti, belki de umutsuz bir günde moral kırıntısıydı.
Buradaki mesele sadece para değil; bakış açısı…
Pazarlığın sertliği yerine anlayışın, şüphe yerine güvenin, bencilliğin yerine empatinin konulması…
Çünkü çoğu zaman yaptığımız pazarlık, gerçek anlamda “kendi çıkarımız” için değildir.
Bir lirayı cebimizde tutmanın bizde oluşturduğu tatmin, karşımızdakinin yüzünde bırakacağımız tebessümden daha büyük geliyorsa, burada sorgulanması gereken sadece ekonomik durumumuz değil; insanlığımızın yönüdür.
Toplum olarak gücümüzü yukarıya değil, aşağıya göstermeyi bıraktığımız gün;
kazancımız sadece vicdanımız olmayacak, aynı zamanda birbirimize olan güvenimiz de artacak…
Ali İset✍️
Benzer Konu Başlıklarımızı Okumaya Ne Dersiniz ?
İlk yorum yazan siz olun.